KENDİNE GEL MÜDÜR BEY...

Bu gereksiz yazı ise geçmiş zamanda haber yaptığımız ve bildiğimiz bir çok konuyu gözlerimizin önüne getirdi ve  bizi de yazma mecburiyetinde hissettirdi.

Temmuz ayında 1 yılını dolduran Ağrı Şeker Fabrikası Müdürü Kürşad Erdoğan geçen bir yıla neler sığdırdı neler... İşin garip kısmı 40 yılda yapılamayanları 1 yıla sığdırıp 41 yılı doldurdu. Kendine gel Müdür Bey yazısına ithafen bir hatırlayalım bunları;

Kendine gel Müdür Bey sen hangi güçle ve neye güvenerek 40 yıldır çözülmeyen kangren haline dönüşmüş küspe konusunu çözdün?

Kendine gel Müdür Bey küspede haracı, rüşveti bitirip bu şehrin insanına adil davranmak ve adalet temsilcisi olmak sana mı kalmış?

Kendine gel Müdür Bey diğer şeker fabrikalarında 10 milyona yapılan işi Ağrı'da 80 milyona yapıyorlarmış, buna dur demek ve Beytulmalı kimseye yedirmem diyerek 6 milyona yaptırmak sana mı kalmış?

Kendine gel Müdür Bey bir sene önce herkesin bildiği üzere 170 bin ton toprak ve çamuru pancar diye alıp çiftçiye para dağıtmışlardı, kötü ve firesi yüksek pancarı almam diyerek çiftçileri geri göndermek ve milletin topraktan kazandığı parayı elinden almak sana mı kalmış?

Kendine gel Müdür Bey bir sene önce günde 2000 ton pancar işleyip son bir ay bir at arabası şeker üretemeyen fabrikada günde 4000 ton pancar işleyip 24 saatte 450 ton şeker almak sana ne kazandırdı ?

Kendine gel Müdür Bey bu şehrin çiftçisi ve işçisi başarısız üretim dönemlerinden sonra hain ilan edilirdi, şimdi ise hatanın işçi ve ciftcide değil başarısız yönetim anlayışı ve kudretsiz yoneticilerden kaynaklandığını ortaya koymak sana ne kazandırdı?

Kendine gel Müdür Bey ne güzel alışmıştık fabrikanin zarar etmesine şimdi kar ettirsen maaşın mi artacak, ödül mü alacaksın?

Kendine gel Müdür Bey 41 yıldır el değmemiş aparatların devasa borusunu değiştirmek sana mı kalmış ?

Kendine gel Müdür Bey köy köy gezmekle maksadın nedir? Çiftçilere her detayı anlatıp değer vermek senin işin mi? Otur oturduğun sıcak koltuğunda.

Kendine gel Müdür Bey fabrikanın arızasında iş tulumu giyip arızaya müdahale etmek sana mı kalmış. Ne güzel uzun süreli arızalara bu şehir alışmıştı. İşçiye sıkıntı vermek, günlerce kapıda aç susuz bekleyen çiftçiyi bir an önce eve göndermekle başın göğe mi erdi?

Kendine gel Müdür Bey biz alışmıştık üretim dönemleri başladığında fabrikadan Abide Meydanına kadar her yerde pancar boşaltma sırası bekleyen traktörleri görmeye, bu şehir onlarla mutlu idi. Sana mı kalmıştı fabrikadan bir tane bile araç çıkartmayıp Çevre yolunu rahatlatmak.

Kendine gel Müdür Bey Randevu sistemini getirerek fabrikada dirsek çürüten çiftçiyi saati gelene kadar evinde hapsetmekten ne kazandın ? Bizi rahat ettirmek sana mı kalmıştı?

Kendine gel Müdür Bey fabrikanın her yerine dokunmak, yenilemek, üretim kapasitesini artırmak, enerji tüketimini düşürmek sana mı kalmıştı?

Kendine gel Müdür Bey şehirde adı dedikodulara karışan kişileri soyut hale getirip şeffaf şekilde yönetim sergilemek, kapını herkese açıp bu milleti bağrına basmak senin üstüne vazife mi?

Hayırdır bu kadar kısa sürede bu kadar farklılığı niye yaptın ? Nedir senin amacın ?

Akıllı ol ve kendine gel... Geçen sene Susurlukta aynı şekilde hedefe alındın, yaptıklarından rahatsız ettin ve sonunda Ankara'ya birileri gitti ve seni oradan gönderdi buraya.. Sen şimdi bu şehri sahipsiz mi sandın? Yine birileri Ankara'ya gider ve bu sefer de Erciş'e gönderirler.

Yani Kendine gel Müdür Bey, milletin ayarlarıyla oynama, biz bu kadar güzelliğe alışık değiliz...

Anlayana sivri sinek saz, anlamayana Davul Zurna az... Biz bu Müdürü çok sevdik hem de böyle sevdik, sevmeyen de kişiyi kendinden bilsin.