Cemal Kaya ile Türkiye’nin gündemine dair özel röportaj

Ağrı AK Parti eski milletvekili ve bölgedeki kanaat önderlerinden Cemal Kaya, bu değişim sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliği, yeni ekonomik yönelim, milli birlik ve toplumsal barış gibi başlıklarda önemli mesajlar verdi.

Türkiye'nin son yıllarda yürüttüğü politikalar, sadece ülke içinde değil, küresel ölçekte de etkilerini hissettiriyor. Ekonomiden güvenliğe, enerjiden dış politikaya kadar birçok alanda köklü dönüşümler yaşanıyor. Ağrı AK Parti eski milletvekili ve bölgedeki kanaat önderlerinden Cemal Kaya, bu değişim sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Cumhurbaşkanımızın Liderliği Türkiye'nin Yeni Yüzyılını Şekillendiriyor

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan sadece bir siyasi figür değil, bir milletin hafızasını temsil eden, büyük bir yürüyüşün öncüsüdür. Türkiye'nin içinden geçtiği bu zorlu dönemde gösterdiği dirayetli liderlik, ülkemizi küresel ölçekte bağımsız bir aktör haline getirmiştir. Milli savunmadan enerjiye, diplomatik girişimlerden aile yapısının korunmasına kadar ortaya koyduğu vizyon, devlet-millet bütünleşmesinin en açık örneğidir. Allah ondan razı olsun. Türkiye, onun sayesinde her saldırıya karşı daha dirençli bir yapıya kavuştu.

YENİ EKONOMİK MODEL, BU ÜLKENİN GERÇEK POTANSİYELİNİ ORTAYA KOYUYOR

Son dönemlerde uygulamaya konulan ekonomik sıkılaşma ve yapısal reformlar geçici değil, kalıcı çözüm hedeflidir. Bugüne kadar ithalatla, sıcak parayla dönen sistem artık üretimle, ihracatla, güçlü kamu maliyesiyle ilerliyor. Bu milleti borç girdabına mahkum etmek isteyen dış güçlerin planı bozulmuştur. Sayın Mehmet Şimşek ve ekonomi yönetimi, Cumhurbaşkanımızın çizdiği çerçevede ülkeyi yeniden finansal disipline sokmaktadır. Bunlar günü kurtarma değil, geleceği inşa etme adımlarıdır. Vatandaşımıza düşen; sürece güvenmek, sabretmek ve üretime katkı sunmaktır.

Ekonomik kalkınmanın, terörden arındırılmış bir Türkiye ile birleşmesi halinde, ülkemizin önünün çok daha güçlü bir şekilde açılacağına inanıyoruz. Türklerin ve Kürtlerin binlerce yıldır birlikte yaşadığı bu topraklarda, barışın ve kalıcılığın sağlanması mümkün hale gelecektir.

Bu süreçte Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Devlet Bahçeli'nin ortaya koyduğu kararlı duruş ve politikalar, sadece terörle mücadele değil; aynı zamanda ekonomik büyüme ve toplumsal birlik açısından da önemli fırsatlar sunmaktadır. Eğer ekonomi politikalarıyla birlikte terörsüz bir Türkiye vizyonunu hayata geçirebilirsek, barışı, kardeşliği ve refahı birlikte inşa ederek daha büyük ve güçlü bir Türkiye'nin temellerini atmış oluruz.

BU BAYRAK ALTINDA HERKES EŞİTTİR, KARDEŞTİR

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, sadece bir yönetim aygıtı değil; hepimizi kuşatan bir çatı, bir şemsiyedir. Bugün terörle mücadelede atılan net adımlar, bu coğrafyada kardeşlik ortamını güçlendirmiştir. Artık insanlar doğduğu yerde doymaya, bölgeler kalkınmaya, şehirler güvenli hale gelmeye başlamıştır. Bu, Recep Tayyip Erdoğan'ın tereddütsüz iradesiyle ve devlet aklıyla mümkün olmuştur. Kimse, bu birlik ve dirlik ortamını bozmaya kalkmamalıdır. Biz bu bayrağın gölgesinde Kürt'üyle, Türk'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle bir bütünüz.

DEVLETİN GÜCÜ, AŞİRETLER ARASINDAKİ BARIŞI DA KALICI HALE GETİRİYOR

Geçmişte aşiretler arası husumetlerin ortasında defalarca barış girişimlerinde bulundum. O dönemlerde devlete güven sarsıldığında, insanlar kendi adaletini kendi arıyordu. Bugün artık tablo değişti. Devletin kudreti sahada hissediliyor. Barış isteyen herkes, önce devletin hukukuna sarılıyor. Bu çok kıymetli bir kazanımdır. Kanaat önderleri, aile büyükleri, STK'lar ve devlet bir arada çalıştığında, bölgede kan değil, kardeşlik akıyor.

DEVLETİN ATTIĞI HER ADIMIN ARKASINDAYIM

Bugün kamuda tasarruf genelgesinden enerji politikalarına, aile yapısının korunmasından gençlerin eğitimine kadar her alanda devletin attığı adımları yerinde ve gerekli buluyorum. Sosyal destek programları, istihdam teşvikleri, yerli ve milli savunma sanayisi gibi birçok noktada güçlü kazanımlar elde edildi. Bizim meselemiz siyaset değil, devletin selametidir. Cumhurbaşkanımız ne zaman bu millete bir çağrıda bulunsa, biz o çağrının tarafında yer aldık. Yine aynı noktadayız.

MİLLET OLARAK EN BÜYÜK GÜCÜMÜZ, BİRLİĞİMİZDİR

İçinde bulunduğumuz süreç, dayanışmanın, metanetin ve vatan bilincinin en yüksek düzeyde olması gereken bir dönemdir. Biz bu ülkenin asli unsurları olarak, her kesimiyle birlikte geleceği inşa etmeliyiz. Devletimiz güçlüdür, milletimiz ferasetlidir. Bugün sabırla atılan her adım, yarının huzurunun temelidir.